Şekerbura Tarifi

Nevruz bayramı denildiğinde akla ilk gelen tabiki de Şekerbura oluyor. Yapımı biraz zahmetli olsa da, Azerbaycan kadınlarının büyük bir aşkla, heyecanla ve tutkuyla yaptıkları Şekerbura Nevruz sofralarının sembolü haline gelmiştir. 

Ayrıca Şekerbura pişirmek bir nevi sosyalleşme anlamı da taşıyor. Şöyle ki, Nevruza 1 hafta kala komşu kadınlar, eltiler, görümceler ve baldızlar bir birilerinin evinde toplanıp, şekerbura pişirmekte yardımlaşıyorlar. Ve çok eğlenceli bir şekerbura yapımı geçiyor. 

Şekerbura'nın orjinalliğini bozmadan pişirmek istiyorsanız, ilk önce 'Maggaş' temin etmelisiniz. Azerbaycan'dan tanıdıklarınız varsa, söyleyin getirsin, yoksa da alternatif bir şeyler bulmaya çalışın. 

Maggaş - ağzı tırtıllı hamur cımbızıdır. 
(Videolu görüntü için tıklayın)

Şekerbura Tarifi (40 adet için)

• 1kg Un 
• 3 adet Yumurta
• 250gr.Tereyağı
• 1 bardak Süt
• 2 yemek kaşığı süzme yoğurt
• 1/2 çay kaşığı kabartma tozu

İçlik için: 

• 500gr.Fındık İçi (kavrulmuş)
• 500gr.Toz Şeker 
• 1 çay kaşığı kaküle 

Şekerbura Hamurunun Yapımı: 

- Sütü tencerede ılık olacak şekilde ısıtıyoruz;

- Tereyağını eritiyoruz;

- Hamur kabartma tozunu 2 -3 çay kaşığı ılık sütle karıştırıp 5-10 dakika bekletiyoruz        (köpüklenecektir);

-Unu derin bir kapa alıp ortasına yumurta, kabartma tozu,süt, yağ ve süzme yoğurdu ilave edip hamur yoğuruyoruz. 

-Hamurun üzerine poşet örtüp, güzelce havluya sarıp sıcak bir yerde 1 saat dinlendiriyoruz.

Kabartma tozu ilik sütle karışınca köpükleniyor

İçlik Hazırlamak İçin: 

Kabuklu fındık aldıysanız, önce fındıkları güzelce kırın, sonra tavada veya fırın tepsisinde kavurun.
Mutfak havlusunu tezgaha serip sıcak fındıkları üzerine serin ve havluyu kapatıp fındıkları ovalayın. Böylece kabukları kolay çıkmış olacak. Fındıklar illa da bembeyaz olmasına gerek yok, kabukları çıktığı kadar yapın. 

Hazır kavrulmuş fındık aldıysanız işiniz daha kolaydır :) 

- Fındıkları blender veya kıyma makinesinden geçirin. 

- 5-10 adet kakuleyi kavurun ve sonra iyice ezip kabuklarını çıkarın ve toz haline getirin

-Şeker ve kakuleyi toz haline getirdiğiniz fındığa ekleyin. 

İçlik Hazır :)

Gelelim Şekerbura'nın son yapım aşamasına!

1 saat dinlenen hamurumuzdan 10 adet ceviz büyüklüğünde bezeler hazırlıyoruz (hamurun kurumaması için 10 adeti hazırlayın sonra tekrar 10 adet koparın). 

- Sonra bezeleri 10 sm kalınlıkta açıyoruz. 

- Açtığımız bezeyi avcumuza alıp içersine 1,5 çay kaşığı fındıklı içten koyuyoruz. İçini doldururken şekerin hamurun kenarlarına değmemesine özen gösterin. Aksi takdirde hamur kapanmaz veya pişerken açılabilir. 

- İçini doldurduğumuz hamurun kenarlarını güzelce elimizle birbirine yapıştırıyoruz

- Hamurun kenarlarını zigzag veya tırtıl şeklinde katlıyoruz. (video'da izleye bilirsiniz)

- Son olarak şekerburamızı makkaşla süslüyoruz. 

Tüm şekerburalar hazır olduktan sonra 170-180 derecelik fırında 20-25 dakika pişiriyoruz. 

Şekerburalar asla kızarmamalıdır! Beyaz kalmalılar!

Serin ve kapalı yerde saklamanızı tavsiye ediyorum

Balık dolması (veya Şorbalık Dolması)

Malzeme:

1-1,2 kg balık

2 adet soğan (küp doğranmış)

3 adet domates (küp doğranmış)

Yarım bardak kuru nane (kış için)

Yarım bardak taze nane (yaz için)

Karabiber (dilediğiniz kadar)

Bir az sıvı yağ

Bir kaç üzüm yaprağı (pişirmek için)

Servis için: ayran yahut karpuz, lavaş ekmeği

Hazırlanışı

Azerbaycan’ın Neftçala iline ait olan bu yemeği yapmak için Çapak, Çipura, Alabalık, Gördek gibi balık çeşitlerini kullanmanız gerekli. Balığınızı güzelce temizledikten ve içini çıkardıktan sonra, bol tuzda bir kaç gün bekletin. Orta boylu bir balık için 250-300gr. tuz kullanın.

Sonra balığınızı tuzunu yıkayıp bol suda bir gün bekletin. Bir kaç kez suyunu değiştirmeyi unutmayın.

Ertesi gün balığınızı yıkayın ve temiz bir bezin üzerine dizdiğiniz üzüm yapraklarının ortasına koyun.

Küp doğradığınız soğanları yağda pembeleşinceye kadar kavurun. Sonra domatesleri de ilave edib karıştırın ve ateşi kapatın.

Eğer bu yemeği kışın yapıyorsanız kuru nane, yazın yapıyorsanız taze nane ve karabiber ekleyip karıştırın.

Elde ettiğiniz karışımı balığın karnına doldurup balığı iyice bezle sarın. Bu arada bezin içinde üzüm yaprakları oluyor ve balık aynı zamanda bu yapraklarla da sarılıyor. Beze iyice düğüm attıktan sonra (bohça halinde gözükecek bezi kapattıktan sonra), onu buharlı tencereye koyub 15-20 dakika civarında pişirin.

Piştikten sonra balığı bezden çıkarıp bir tabağa koyun ve sofraya karpuz yahut domates yahut ayranla verin. Afiyet olsun!

Bu yemek tuzlu olduğu için Neftçala’da buna Şor balık da denir. Ve yazın sofraların en vazgeçilmez lezzetlerinden oluyor. 

Neftçala usülü balkabaklı pilav

Neftçala Hazarın kıyısında bulunan 80390 kişilik nüfusu olan bir ildir. Hazar denizi ve Kür nehrinin kıyısında bulunduğundan Neftçalalılar geçimlerini balıkçılıkla sağlıyorlar. Bu sebepten Neftçala mutfağında balık yemeklerine daha çok rastlarız. 

Bu kez size Neftçalanın Kultuk (yahut Qoltuq) kasabasında en çok sevilen yemeklerden olan 'Balkabaklı Pilav' tarifini paylaşacağım.

Malzemeler:
(8 kişi için)

• 1kg.pirinç
• 500 gr.balkabağı (temizlenmiş ve kare doğranmış)
• 150 gr.tereyağı
• 1 çorba kaşığı tuz

Hazırlanışı:

1. Pirinçleri ılık ve tuzlu suda 1 saat bekletin.
2. Pirinçleri süzün ve nişastası gidene kadar birkaç kez sudan geçirin.
3. Kaynamakta olan suya tuz, pirinçleri ve kare doğranmış balkabaklarını koyun ve pirinçler yumuşayana kadar pişirin. Pirinçlerin çok fazla yumuşamamasına özen gösterin. 
4. Ortalama 20-25 dakika kaynattıktan sonra pirinçleri süzün ve tencerenin dibine biraz tereyağı sürerek üzerine yavaş yavaş süzdüyünüz balkabaklı pirinçleri ilave edin. 
5. Tereyağının geri kalan kısmını pilavın üzerine koyun ve tencerenin kapağına temiz havlu bağlayarak düşük ateşte 10-15 dakika demlendirin. 

Neftçalada balkabaklı pilavı ev yapımı füme balıkla yerler.

Afiyet olsun!

Laknur Tarifi

Arnavutların meşhur Laknuru

Arnavut mutfağı, birçok Akdeniz ve Balkan milletinde olduğu gibi, tarih boyunca oldukça etkilenmiştir. Değişik dönemlerde, Arnavutluk toprakları Yunanistan,İtalya ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından işgal edilmiş, ve her biri Arnavut mutfağına kendi kültürünün etkilerini bırakmıştır. Arnavutların temel öğünü kahvaltıdır, genelde domatesli salatalıklı yeşil biberli zeytinli ve zeytin yağlı sirkeli tuzlu, sebze salatası yenir.

Arnavut mutfağının vazgeçilmezlerinden olan Laknuru yapmak da yemek de bir ayrı hazdır. İşte Kaynanamın meşhur böreği Laknurun hazırlanışı:

Malzeme:

Hamur için:

500gr.un

15gr.yaş maya

tuz

su

Harç için:

1kg.ıspanak

1 adet kuru soğan

250 gr. lor peyniri yahut rendelenmiş herhangi bir peynir

Yapılışı:

Yaş mayayı ılık suyla eritin. Unu eledikten sonra maya, tuz ve ılık suyu da ekleyip kulak memesi kıvamında hamur yoğurun. Hamurun üstünü örtüp 15-20 dakika dinlenmeye birakın.

Hamur dinlenirken, ıspanakları güzelce yıkayıb, süzün ve çok da küçük olmayacak şekilde doğrayın. Kuru soğanı rendeleyip ıspanağa karıştırın. Arzu ettiğiniz kadar tuz ilave edin.

Hamurdan elma büyüklüğünde bezeler ayırıp ince şekilde açın. Bu hamurdan 8 adet beze elde etmeniz lazım.

Açtığınız bezelerı fırın tepsisinin kenarlarını aşacak şekilde yerleşdirin ve her kattan sonra üzerine yağ gezdirin ve kenar kısımlarına peynir serpiştirin.

Katlar bittikten sonra (bir tanesini üstü için saklayın) ıspanakları tepsinin tam ortasına koyun ve son yufkayı ile hamurun üstünü tamamen kapatın ve hamurun sarkan kenarlarını hamurun üzerine doğru kıvırın. (Arnavut böreği Laknur adlı albümde göre bilirsiniz)

Fırına vermeden önce üzerine yağ sürün ve 10-15 dakika daha dinlendirin.

Sonra üstü kızarana kadar fırınlayın.

Laknur hazır! Afiyet olsun:)

P.S. Laknur büyük tepside masaya konulur ve el ile koparılarak ortasındakı ıspanağa bandırılarak yenir. Yanında ayran, çay, komposto ve karpuz da suna bilirsiniz.

Afiyet olsun!

Rus sofralarının olmazsa olmazları!

Kupkuru kurutulmuş füme hamsi, biraz domuz salamı, bir iki adet patates, bir az sarımsaklı turşu ve bir bardak votka! İşte size sıradan bir Rus ailesinin yemek kültürü!
Rusların çok zayıf mutfak ve yemek kültürleri var. İşin tuhaf tarafı da bu kadar zayıf ve fakir yemek kültürüne sahip bir halkın yabancı ülkelere gittiklerinde şiddetle rus yemekleri talep etmeleridir. Mesela, Türkiye'de konaklayan bir Rus mutlaka kahvaltıda kaşa ister ve kaşa olmayınca dakikalarca misafir ilişkileri masasında sıra bekler ve durumdan şikayetci olur (?!). 

Şimdi gelelim Rus mutfağının günlük evde pişen ve restorantlarda sunulan yemeklerine. Çorba olarak Ruslar lahana, pancar, patates ile hazırlanan Borş veya yeşil mercimek çorbasını severler ve nereye gidersenizse gidin çorba istediğinizde size sadece bu iki çorba arasında seçim hakkı verilecektir.

Salataları genellikle mayonezli yaparlar ve en meşhur salataları Türkiye'de Rus salatası adıyla tanınan 'stoliçnıy salat' (aslında başkent salatası demektir),  Vinegret, Seledka pod şuboy, vs. 

Ana yemek olarak Ruslar genellikle domuz eti, tavuk ve balık yemeklerini tercih ederler. Garnitür olarak patates püresi, qreçka (kara buğday) ve lapa sunuluyor. 

Rus mutfağında sebzeli kekler çok meşhurdur. Ayrıca kahvaltıların vazgeçilmezi olan pankekler de çok lezzetli oluyor. 

Mevsim meyvelerinden hazırlanan kompostalar sofraların vazgeçilmezleri arasındadır.

Süt ve süt ürünlerini çok seven Rusların buz dolaplarından süt, kefir, 'smetana' ve 'tvorog' hiç eksik olmaz. 

Yukarıda yazdıklarımın yanısıra Ruslar hazır yemeklere, özellikle konserve etler, balıklar ve baklagillere ve yapımı kolay olan yemeklere üstünlük vermekteler. Özellikle çalışan kadınların tercihi olan hazır yiyeceklerin yanısıra salam, sucuk yahut sosis bir Rus ailesinde akşam yemeği olabilir.

Rusya'da çok fazla Kafkasyalı yaşadığından bu halkların da yemek kültürü Rus mutfağı üzerinde büyük etki yapmıştır. Örneğin, Soçi gibi Karadeniz kıyısında bulunan şehirlerde Türk, Azeri, Gürcü ve diğer ülke mutfaklarının yemeklerine rastlaya bilirsiniz.

Eger Rusya'nın küçük şehirlerinden birinde uzun süreli yaşamağı planlıyorsanız kendinizle sucuk, pastırma, bulgur, kırmızı pul biber, biber salçası, ezine peyniri getirmeyi unutmayın. Çünkü Moskova ve St-Petersburg dışında bu ürünleri başka hiçbir yerde bulamazsınız :)

Tarçınlı Portakallı Tam Tahıllı Ekmek

Gereken malzeme:

350 gr.tam buğday unu karışımı, rendelenmiş portakal kabuğu (1 adet portakalın), 1 çay kaşığı ekşi maya, bir tutam tuz, bir çay kaşığı tarçın ve aldığı kadar ılık su. 

Yapımı:

(ekmek yapma makinesinde yapmadığım için hamuru kendim yoğurdum)

Unu derin bir hamur yoğurma kabına alın. Üzerine su hariç tüm diğer malzemeleri ekleyin ve hafiften elinizle karıştırın. Sonra ılık sudan yavaş yavaş ilave ederek yumuşak hamur yoğurun. (Hamurun tam kıvamında olması için 20-30 dakika yoğurmanız gerekmektedir). Daha sonra hamuru bezle kapatarak 1-2 saat dinlendirin. 

Önceden ısıtılmış fırın tepsisine hamurunuzu alın ve bıçakla üzerine çizgiler çizin. Arzu ederseniz ekmeğinizin üzerine yulaf ezmesi  de serpe bilirsiniz. 

Piştikten sonra ekmeğin üzerini bezle kapatarak soğutun (böylece daha yumuşak olur). 

Afiyet olsun!

Olimpos'un meşhur gözlemecisi

GÖZLEME

Yaz aylarında Antalya'nın Olimpos kentinde tıklım tıklım dolu olan kafe ve barlara ne yazık ki kışın rastlamak pek mümkün değil. Bir kış pazar gününü Olimpos'ta geçirmeğe karar verdiyseniz, yemek yiyecek açık bir yer bulmanız çok zor olabilir. Fakat Olimpos'un en sonunda yer alan ASO Restaurant sıcak ortamı, lezzetli gözlemeleri, mis kokulu çayı ve sütlü kahveleri ile yolunuzu bekliyor. 

Not: giderken yanınızda nakit para bulundurun çünkü Olimpos'ta kart sistemi kışın çalışmıyor ve bankamatik bulunmuyor. 

Fiyatlara gelince, gayet uygun diyebiliriz. 3 adet gözleme, 1 ayran (ev yapımı), 2 çay ve 1 sütlü kahve için sadece 40 tl ödedik. 

Rusların bir türlü vazgeçemediği Kaşa

Ruslar dünyanın neresine giderlerse gitsinler, mutlaka kahvaltıda 'mannaya kaşa' yani sütlü irmik yerler. Aslında yapılışı çok kolay olan 'mannaya kaşa'nı eski soviyet ülkelerinde de pek severler. 

Özellikle çocuklar için hazırlanan mannaya kaşanın hazırlanışı:

Yarım litre sütü tencereye koyun, bir tutam tuz ekleyin ve kaynamaya başlayınca 300 gram irmiki yavaş yavaş ilave edin ve irmik koyulaşıncaya kadar karıştırın.

Mannaya kaşanızı derin kaselerde üzerine dilediğiniz kadar tereyağı ve şeker koyarak yiyebilirsiniz. Afiyet olsun! 

Not: Kalorisi toputopuna 98kkal. Kan azlığı olanlara pek tavsiye edilmez. Çünkü yedikten sonra baş dönmesi yaşabilirsiniz. Ayrıca geceleri de tavsiye edilmez. 

Baharatlar

Tarçın - Darçın

Kekik-Kəklikotu

Zerdeçal-Sarıkök 

Kakule-Hil

Karanfil - Mixək

Biberiye-Rozmarin

Kimyon - Cirə

Rezene-Razyana

Karabiber - Qara İstiot 

Feyhoa meyvesi

Sonbahar geldiğinde Azerbaycan, güney Rusya ve Batı Gürcüstan pazarlarında yemyeşil, kalın kabuklu, yarı ekşi, yarı tatlı bir meyve satılıyor. Anavatanı Güney Amerika olan Feyhoa adlanan bu meyve adını  bilim adamı João da Silva Feijó'dan almıştır.

C vitamini, İyot ve Potasyum içermekte olan Feyhoa meyvesinden Azeriler, Ruslar ve Gürcüler komposto, turşu ve reçel yaparlar.  Bu meyve Türkiye'de pek bilinmese de Karadeniz, Marmara ve Ege bölgesinde yetişmektedir. 

Dukan Ekmeği Tarifi

• 8-10 yemek kaşığı yulaf kepeği
• 2 Adet orta boy yumurta
• 5 yemek kaşığı light süt
• 1 yemek kaşığı yoğurt
• 1 çay kaşığı instant maya
• 1 az tuz 

Hazırlanma Şekli:

- Yumurtaları köpürene kadar çırpın. Diğer tüm malzemeleri ekleyip kek hamuru elde edene kadar çırpın. Hamur fazla cıvık olursa bir iki kaşık daha yulaf kepeği ekleyebilirsiniz. 

- Önceden 180 derece ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirin. Fırını kapatın fakat ekmek içeride bir 10 dakika daha dursun. Soğuduktan sonra dilimleyerek yiyebilirsiniz.

Yulaf Kepeği